Güçlü olmak
isteriz. Kişi olarak da millet olarak da. Kaybetmeyi değil kazanmayı arzu
ederiz. Sözümüzün dinlenmesini isteriz. Saygı duyulmak isteriz. Başkalarından
daha fazla imkana sahip olmak için uğraşırız. Peki, nedir gücün kaynağı?
Elbette ki siyaseten ve idari olarak tasarruf imkanına sahip olabilmektir.
Güçlü olmanın en emin ve sağlam yolunun siyasi başarı ve idari tasarruf
olduğunu düşünürüz ve böyle inanırız. Bu düşüncede esas olarak bir yanlışlık da
yoktur. Yani, güçlü olmayı esas aldığımızda siyasetin imkanlarını kullanmaktan
başka şansımız yoktur. Siyaset ise idare etme tasarrufuna sahip olmanın biricik yoludur.
Burada
sorulması gereken soru şudur: Güç nedir? Gerçekte ihtiyacımız olan ilk şey güç
müdür? Ya da güç, sorunları çözmede ve insana ulaşmada esas unsur mudur?
Güç, mahiyeti
itibariyle kendi kendini beslemek mecburiyetinde olan bir olgudur. Bu besleme
daha fazla güce sahip olmak için olabileceği gibi mevcut durumu korumak için de
olabilir. Her iki halde de gücün kendi kendini beslemek zorunluluğu vardır. Bu beslemeyi
diğer güçlerden yardım alarak yerine getirir. Yani gücün kaynağı aslında başka
güç merkezleridir. Çünkü gücü bir kere elde etmiş olmak sorunu çözmez. Esas
olan durum, güçlü olma halinin devamlılığını sağlayabilmektir. Güçlü olmaktan
anlaşılan şey de budur; güce devamlı olma kabiliyeti kazandırabilmek. Bu da
güçlüyü bir güçler ağı kurmaya mecbur edecektir. Güçler ağı kuracak ki elindeki
gücü sürekli besleyebileceği kaynaklar olsun. Bu durumda, gücü korumak için güçler
ağını da korumak zorunluluğu ortaya çıkaracaktır. Bu zorunluluğun sonsuza kadar
süreceğini de kabul etmemiz gerekir. Çünkü meydana gelecek basit bir güç
kesintisi ya da ağda meydana gelecek küçük bir aksama gücün büsbütün elde
çıkmasına ve rakiplere transfer olmasına yol açabilir. Bu nedenle, güçlünün
gücünü devam ettirebilmesi sürekli güç takviyesi yapabilme yeteneğine ve
imkanına bağlıdır. Peki, gücü korumak için başka güçlerden (ikincil ya da
üçüncül güçlerden) yardım talep etme zorunluluğu acaba, güçlü için bir handikaba
dönüşemez mi?