3 Ocak 2013 Perşembe

İNSANIN ASIL YURDU İÇ ÂLEMİDİR


İnsanın asıl yurdu iç âlemidir
Şair Mustafa Aydoğan ‘Bugün Konuştuklarımız’ adlı eseri ile Türkiye Yazarlar Birliği ‘2012 Yılın Şiir Kitabı Ödülü’nü kazandı. Edebiyat Ortamı Dergisi Yayın Yönetmeni de olan Aydoğan ile şiiri konuştuk.
- Bugün Konuştuklarımız, geçen Mart ayında yedi yıl aradan sonra gelen bir şiir kitabıydı... Nedendi bu uzun bekleyiş?
Demek ki az yazıyorum. Bir de her kitabın kendi kaderi var. Kitabın kendi belirlediği kadere fazlasıyla bağlı hissediyorum kendimi. Şair, şiirin bir tür hizmetçisi gibi. O da bizi belirliyor, bizim üzerimizde hükmünü icra ediyor. Galiba, böyle...
- Kitabın ilk şiiri olan ‘Söz’ ile susmayı öneriyorsunuz. Son şiirde ise yaraları sağaltmak için konuşmayı/sözü vurguluyorsunuz.  Söz, hem konuşmanın hem susmanın aracı nasıl olabiliyor?
Hayat, bizi konuşmaya mecbur ediyorsa ne yapalım? İnsan susma halindeyken daha güzeldir aslında. Kendi “iç nizam”ına daha bağlı ve iç hareketlerine daha fazla dikkat kesilme şansına sahip. İnsanın asıl yurdu, iç âlemidir. Orada söz değil, anlam ve ahenk vardır. Dünya ile karşılaşmaya mecbur olduğumuz anlarda, oradan söz ve eylem ile ayrılırız. Ama yalnızlığımızın idraki bizi tekrar oraya taşır. Yani, sükûta... Konuşarak da bir şey ifade etmemiz mümkün ama susarak daha fazla ima ve ifade etme şansımız da olabilir. İnsan kendini varlığın ahengine uydurmaya çalıştığında susmaktan daha büyük erdem var mıdır elinde? Ya da susmaktan başka şansı var mıdır? Bizde gelenek susma üzerinedir; konuşmak, mecbur kaldığımız bir durum sanki...